İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | clam [dialect] [uk] f. | yakalamak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | kavramak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | tutmak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | yoklamak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | el ile aramak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | bulaştırmak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | kaplamak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | sıvamak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | lekelemek |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | (yapışkan bir madde ile) doldurmak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | tıkamak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | (yapışkan bir maddeye) bulamak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | (tandır fırını) ıslak kil ile kapatmak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | yapışmak |
Genel | clam [dialect] [uk] f. | yapış yapış olmak |
Genel | clam [dialect] [uk] s. | yapışkan |
Genel | clam [dialect] [uk] s. | nemli ve soğuk |
Genel | clam [dialect] [uk] s. | yapış yapış |